Pokut yaylasından sırt takip edilirse Sal yaylasına varılır. Her iki yayla 15 dakikalık yürüyüş mesafesinde birbirine yakındır. Sırttan geçilirken aşağılarda Pilunçut Kahvesi'nin artık hiç gelmeyecek katırcılarını bekler gibi durduğu görülür. Sal yaylasında k kenarları evlerle çevrili bir düzlük bulunur. Büyük ihtimalle de bu düzlük yaylaya adını vermiştir..
Bu düzlüğün çevresinde irili ufaklı, geleneksel mimariye uygun Hemşin evleri vardır. Sal'daki evlerin tamamı ahşap olmakla birlikte, son yıllarda yapılanlar da mimari açıdan çok fazla uyum sağlamasa da ahşaptır. Sal da Pokut yaylası gibi susuzluğu ile ünlüdür. Sırt üstünde kurulduğu için yanı başında herhangi bir ırmak veya dere olmaması dezavantajdır.
Kaynak suları ise yaylanın çok aşağılarında çıktığından yaylaya pek faydası yoktur.. Onun için yayladaki birkaç kaynak, ağustostaki yoğunluğa yetmiyor.
Evlerin hemen üzerindeki alana çıkıldığında ise Altıparmaklar'dan Kemerli ve Büyük Kaçkar'a kadar "en yüksekler" görülebilir. Ayrıca görüş açısının net olduğu havalarda Kafkas Dağları'nı ve Karadeniz'i de izlemek mümkün Sal yaylasından. Sal yaylasını diğer yaylalardan ayıran en önemli özelliği sadece bir köy tarafından kullanılması.
Çamlıhemşin'in Çinçiva köyü tarafından kullanılan yayla özellikle Temmuz başından itibaren dolmaya başlar. Bazı yaylacılar Ekim'e kadar yaylada kalır. Sal'ın yayla sakinleri için bir avantajı da köylerine 45 dakikalık araç yolu uzaklığında olmasıdır.